Ağızdan ve burundan solumanın arasındaki fark tam olarak ne?
Her ne kadar burun ve ağız solunum sisteminin başlangıcı olsa da, ikisi arasında solunum yaparken önemli farklar vardır. Burundan ve ağızdan alınan hava temelde akciğere ulaşsa da burundan giren hava, ciğerlere ulaşmadan önce farklı aşamalardan geçer.
Burun içindeki kıllar filtre görevi görür ve bu sayede havada bulunan zararlı maddeler ciğerlere erişemez. Ayrıca burundan yapılan solunumda içe çekilen havanın nemli, çok sıcak ya da çok soğuk şekilde ciğerlere ulaşmasını da engeller.
Ağızdan yapılan solunum sebebiyle daha az oksijen alıyoruz
Yukarıda bahsedilen avantajlar, maalesef ağızdan yapılan solunum ile elde edilemiyor. Çünkü ağızda ne bir filtre ne de hava değişimini kontrol edebilecek bir işlev bulunmaktadır. Bu nedenle havayı olduğu gibi çektiği için zararlı maddelerden arınmamış hava ve daha az oksijen sağlıyor.
Burundan yapılan solunum ile %20 daha fazla oksijen elde ediliyor
Nefes: Kayıp Bir Sanatın Yeni Bilimi kitabının yazarı James Nestor, burundan yapılan solunumla ağza göre %20 daha fazla oksijen elde ediliyor. Sebebi ise, burundan alınan hava, farklı aşamalardan geçtiği için kana daha kolay karışıyor ve bu dolaşım sisteminin rahat etmesini sağlıyor.
Ağızdan alınan hava ile gelen zararlı maddeler akciğerlere birtakım zorluklar yaşatıyor. Fakat bu şekilde nefes almaya alışan insanlar hiçbir sorun yaşamadıklarını dile getirse de bu solunum, uzun vaadede çeşitli olumsuzluklara sebebiyet verecek.
Yüz değişimine sebep olabilir
Ağızdan yapılan solunum vücuda zararlı maddelerin girmesine sebep olsa da başka zararları da bulunuyor. Örneğin, özellikle çocukların solunumu ağızdan yapması, gelişim çağında oldukları için yüzlerinin değişmesine sebep olabilir.
Bu solunum türü sebebiyle çene zamanla daha düşük bir hal alıyor. Aşağı düşen çene ağırlık yaptığı için zamanla duruşu da etkiliyor. Yani, ağızdan soluyan kişilerde dilin pozisyonu aşağılara kadar gidiyor. Normalde dinlenme sırasında bile üstte olan dil, bu kişilerde ağız zemininde yer alıyor. Ağzın alt kısmına fazla yük bindiği için üst dudak ile burun kullanılmıyor ve işlevsiz kalıyorlar. Bu nedenle, çalışması gereken yerler çalışmadığı ve diğer yerler de çok çalıştığı için yüzün dengesiz bir şekilde gelişmesine neden oluyor. Bu da, olması gerekenden farklı bir görünüş ortaya çıkarıyor, hem de dişlerin uzayış şekli kötü etkileniyor.
Çocuklar gelişim döneminde oldukları için bu tarz etkiler, onlarda daha kolay görünebilir. Ancak, yetişkinlerde de birtakım sorunların ortaya çıkmasına sebep olabilir. Uyku problemleri (uyku apnesi gibi) ve horlamalar bunlardan bazıları.
Diğer olumsuz etkileri nelerdir?
Kulak enfeksiyonları, diş çürümesi, kötü bir nefes, sinüzit ve üst hava yolu enfeksiyonları gibi bazı sorunlara da sebep oluyor. Ayrıca, gün içinde bitkin hissetmekte bu sorunlardan sayılabilir.
Eğer küçük yaşta önem alınmazsa, bazı operasyonlar gerekebilir. Ağızdan solumayı alışkanlık hâline getiren çocuklarda bu durum engellenmediğinde uzun yüz sendromuna da sebep olabiliyor ve bu, günlük aktivitelerde fazladan zorluk yaşatacaktır.
Discover more from Capslock TV Teknoloji Haberleri - En Güncel Teknoloji Gelişmeleri ve İncelemeleri
Subscribe to get the latest posts sent to your email.
