21 Mart Dünya Şiir Günü!

Dünya Şiir Günü İlk defa 1999 senesinde UNESCO tarafınca duyuru edilen ve dünya genelinde kutlanan Dünya Şiir Günü’nün amacı “farkındalık yaratmak ve ulusal, evrensel, yöresel şiir hareketlerine taze bir enerji sağlamak”olarak nitelendiriliyor. Dünya Şiir Günü Şiirin sorgulayarak çeşitlilik yarattığını belirten UNESCO, dil çeşitliliğini kutlamak için bugünü şiir günü olarak duyuru etmiş.

Şiir okumayı, yazmayı, yayınlamayı teşvik etmeyi amaçlayan Dünya Şiir Günü, önceleri 5 Ekim’de kutlanırken 20. yüzyılın sonlarına doğru 15 Ekim’de kutlanmaya başlanmış. Uzun süredir 21 Mart’ta kutlanan Dünya Şiir Günü, birtakım ülkelerde halen bu tarihlerde kutlanıyor.

Türkiye’de ise Yazarlar Sendikası üyesi ozan ve yazarlar, 21 Mart Dünya Şiir Günü’nü Kadıköy’de Beşiktaş İskelesi’nde buluşarak, Şiir Günü Bildirisi okuyarak kutlayacaklar.

Türkiye Yazarlar Sendikası’ndan meydana getirilen açıklamaya göre, ozan ve yazarlar 21 Mart Dünya Şiir Günü’nde bu sene da sokaklara olacak. 21 Mart’ta saat 11.00’de Kadıköy’de Beşiktaş İskelesi’nde buluşan ozan ve yazarlar, İskelede Şiir Günü Bildirisi’ni okuduktan sonrasında vapurla Beşiktaş’a geçecek. Vapurda da şiirler okuyup yolculara şiirler ve şiir dergileri dağıtacaklar. Beşiktaş İskelesi’nde tebliğ yine okunacak ve Beşiktaş Çarşısı’nda da şiir dergileri ve şiirler dağıtılacak. Sendika, Şiir Günü etkinliğinde ek olarak Işık Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Maslak Kampüsü’nde saat 15.00’te bir açık oturum düzenleyecek. Prof. Meriç Hızal’ın, Prof. Dr. Zeynep Sayın’ın, Sanat Eleştirmeni Canan Beykal`ın ve ozan Salih Bolat`ın konuşmacı olduğu “Sanatta Yaratı Süreci” panelini Mustafa Köz yönetecek. Panelden sonrasında şairler Oya Uysal, Gülce Başer, Osman Serhat ve Hüseyin Alemdar şiirlerini okuyacak.

Günün son etkinliğindeyse saat 17.30’da 37 heykeltıraşın 37 şiirden esinlenerek yapmış olduğu heykellerle şiirler, “Esin mi Şeytan mı?” isimli kokteyl-sergiyle seyircilerle ve okurlarla buluşacak. Bu senenin Dünya Şiir Günü Bildirisi’ni ise PEN Şiir Ödülü’nü kazanan Sennur Sezer kaleme aldı: Şiir, çağının seslerinin yankısını taşır: Kahkahalar, çığlıklar, ıslıklar… Aşk şarkılarına marşlar karışır, ağıtlara çocuk sesleri. Çok sesli bir korodur şiir, bir orkestra. Şairler hükümdarlara övgüler yazsalar da bu sesleri şiirin orkestrasına ekleyemezler. Bir sene geçmeden yıpranır masraf o övgülerin kumaşı. Eskimeyen, yaşamaya övgüdür, adalete, aşka. Bir de diktatörlere yazılmış alaylar eskimez, bin yıllarca. Şairler laf ustasıdır. Anadildir ustalığın nedeni. Vay şairlere ana dilini yasaklayana. Vay insanlara şiiri yasaklayanlara! Her dilde aşağılanmalı adamın düş görmüş olduğu dilde yazmasını, şarkı söylemesini engelleyenler. Onlar için sövgüler bile hediye sayılmalı. Adları silinmeli tarihten. Şiir, çağının seslerinin yankısıdır. Şair bu sesleri işler olan gücüyle. Aşk şarkıları, yaşama övgüleri duyulsun talep eder şiirinde. Hıçkırıklar aşktan kopsun, bir ağlayış olacaksa çocuğun ilk ağlayışı olsun. Ve kadınlar, sesleri yüzyıllardır savaşları lanetlemekten yorgun, ağıtlardan kısık, şiirler söylerler güzel günler için, rüzgâra karışır. Onlara şiir yazılmaz, yazılanlar aşka övgüdür belki. Şiir, çağının seslerinin yankısıdır. Sokaklardan kopup gelen seslerin uğultusudur. Zafer şiirlerinde ölen askerlerin analarının ağıtı duyulur. Aç çocuk ağlayışları ve dul bayanların çığlıkları. Bu yüzden ürperir bu şiirleri okuyanlar. Çağının seslerinin yankısı duyulur şiirde. Şiirinde güzel seslerin yer almasını isteyen şairin işi zordur. Çünkü açlığı, savaşları tatil etmek için uğraşmak zorundadır. O şairlerin seslerini duyarız, çocuk seslerine kulak verdiğimizde.

Kaynak: https://www.turkedebiyati.org/dunya-siir-gunu/