Johns Hopkins Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden sinirbilimci David J. Linden’e göre herkesin hafıza becerileri birbirinden farklı. Linden, kimi insanların bir sayfada gördükleri yazıları ya da ekranda gördükleri yüzleri hatırlama gibi konularda çok daha becerili olabilirken, kimilerinin de tarihleri hatırlama ya da yer-yön hatırlama gibi becerilerinin daha gelişmiş olabileceğini söylüyor. Fakat, unutma durumu sadece bu farklılıklarla alakalı değil.
Yeterince odaklanıyor musunuz?
Her ne kadar beceriler de önemli olsa da unutma durumlarının en önemli sebeplerinden biri de o an okunulan ya da izlenilen şeye yeteri kadar dikkat vermemekte hafızayı etkiler. Memorial University of Newfoundland’da psikoloji üzerine çalışan Prof. Dr. Kathleen Hourihan, ‘Bir film izlerken ya da kitap okurken dikkatinizi ne kadar iyi verdiğiniz, hatırlama seviyenizi etkiler’ şeklinde açıklıyor.
Yani kitap okurken anlamını bilmediğiniz bir kelimeye bakmak için okumanızı yarıda kesiyorsanız ya da izlediğiniz filmde ismini unuttuğunuz bir oyuncuyu araştırmak için odağınız filmden telefonunuza kaymışsa muhtemelen o filmi ya da kitabı 100% hatırlamayacaksınız.
Hourihan’a göre eylemi gerçekleştirmek yerine film ya da kitap üzerine düşünmek, sadece ona odaklanmak ve karakterlerin başından geçen olayları kendinizle bağdaştırmak, içeriği hatırlamanızı sağlıyor.
İçeriği başkaları ile konuşarak pekiştirin
Melbourne Üniversitesi’nde bilişsel psikolog Sean Kang’a göre içeriğin hafızada kalması için sadece beyinde kalması yeterli değil, aynı zamanda bu bilgilerin pekiştirilmesi de gerekiyor. Örneğin, izlediğiniz veya okuduğunuz içerik hakkında başka biriyle konuşmak, sohbet etmek, o içeriği daha iyi hatırlamanızı sağlıyor.
Çok fazla içerik tüketmek, unutkanlığı arttırıyor
Bunların yanı sıra günümüz gereği çok fazla içeriğe maruz kalıyoruz. Bu nedenle fazla tüketilen içerikler, hatırlamamız zorlaşıyor olabilir.
Linden’e göre hafızaya çok fazla içerik yüklemek, dizi-film izlemek ya da kitap okumak gibi devam eden alışkanlıklar, beynin önceden edindiği bilgileri geriye atmasına sebep oluyor. Eski bilgilerin yerine yenileri ekleniyor. O bilgiler tekrarlanmadıkça, tekrarlanmadıkça, hatırlanması da zorlaşıyor. İçerikten geriye sadece beğenilip beğenilmediği düşüncesi kalıyor.
İçeriklerin bu kadar fazla tüketilmesi, tüketilecek içeriklerin bu kadar fazla olması, hafızanın işlevini yerine getirememesine sebep oluyor. Yani tüketilecek ürün o kadar fazla ve sosyal platformlara eskileri tüketildikten sonra yenileri de o kadar hızlı geliyor ki, içerikleri pekiştirmeye zaman kalmıyor.
Hafızayı zorlamak yerine hazıra konuyoruz
Hafızamızı kullanmamamız da bu sebeplerden biri. Tükettiğimiz şeyler üzerinde düşünmüyoruz, tekrar etmiyoruz. Bir şeyleri hatırlamaya çalışmak yerine hemen interneti açıp bakıyoruz. Hafızayı zorlamak yerine hazıra konuyoruz. Hatırlamak için beynimizi zorlamıyoruz. Bu işlevlerin yapılmaması da unutkanlığa sebep oluyor.
Uzmanlara göre bir filmin, kitabın ya da herhangi bir içeriğin sizde iz bırakması ya da sizin için değerli olması için onu baştan sona hatırlamanız gerekmiyor. Her ne kadar detayları hatırlamak önemli bir eylem gibi görünse de asıl önemli olan içeriği nasıl beyinde nasıl kodladığımız, bizde yarattığı hissiyatın ne olduğudur. İçeriğin her detayı hatırlanmasa da bizde bir iz bıraktığını anımsayabiliyoruz.
Kaynak: WebTekno
Discover more from Capslock TV Teknoloji Haberleri - En Güncel Teknoloji Gelişmeleri ve İncelemeleri
Subscribe to get the latest posts sent to your email.
